Batının oluşturduğu kadın ile İslam’ın oluşturduğu kadın

Cadı Avı ve Kadına Uygulanan İnsanlık Dışı Şiddet
Tarihte kadınlara uygulanan acımasız şiddetin en vahşi örneği Avrupa’daki Hristiyan toplumlarda 14. yüzyılda başlayan ve 18. yüzyıl ortalarına kadar devam eden cadı avcılığıdır. İlk başlarda kadınlara yönelik başlayan bu saldırılar, daha sonra kiliseye ve feodaliteye karşı olduklarına dair asılsız da olsa ihbar edilen erkekleri ve hatta çocukları dahi hedef almıştır.
Cadı Avı Sürecinde Kadınların İşkencelerle Öldürülmesi
Ruhban sınıfı tarafından toplumu kötülükten arındırma amacıyla başlatılan cadı avcılığı, sapkın inançlarının gereği cinsel yaşamdan ve kadından uzak olmalarının baskısı altında üretilen cadı imajı, bastırılmış fıtri duygularla birleştiğinde öfke, nefret ve kinle beslenerek kadınların işkenceyle öldürülmelerine kadar gitmiştir.
İslam’ın Kadına Tanıdığı Haklar
İslam dini, kadına mali haklar tanımıştır. Bu haklar arasında en önemlileri mehir ve nafaka olarak sıralanabilir. Mehir, evlilik akdi sırasında belirlenen miktarın erkek tarafından kadına verilmesini gerektirir. Nafaka ise erkeğin eşine barınacak bir mesken temin etmesi, yiyecek, içecek gibi ihtiyaçlarını karşılamasını içerir.
Kadınların Mali Hakları ve Ölçüleri
Kadının mali haklarından biri olan mehir, mutlaka verilmesi gereken bir hak olarak kabul edilir. Nafaka ise kadının ihtiyaçlarını karşılamak için erkeğin sorumluluğundadır. Bu hakların belirlenmesinde ölçü, erkeğin imkanları, örf ve adetler gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
Resûlullah’ın (sav) Aile Hayatına Dair Öğütleri
Resûlullah (sav), aile hayatında güzel geçinmeyi önemsemiş ve hanımlara karşı iyi davranmayı tavsiye etmiştir. Güzel ahlaklı olmak, aile içinde huzur ve saadetin teminatıdır. Eşler arasındaki sevgi, saygı ve anlayışın korunması, aile birliğini güçlendirecektir.